top of page

Sinan Güleryüz

Merhaba Sinan, profesyonel müzik hayatın nasıl başladı?

 

Aslında 16 yaşlarında başladı. Hacettepe konservatuarı şan hocalarından özel derslerle başladı; ama profesyonel olarak ilk adımım İstanbul’a geldikten sonra, İstanbul Devlet Opera ve Şan bölümü müdürü Şamil Gökberk ile şan eğitimime devam ettim. Sonra Bt Müzik Akademisinde devam ettikten sonra en son Sezen Aksu’nun Müzik Okulu Stüdyo Lonca’da eğitimime full gaz devam ediyorum.

Senin için küçük yaşlardan beri müzik tutkunudur diyebilir miyiz? Babanın müzik geçmişinden etkilenmiş olabilir misin?

 

Kesinlikle diyebiliriz. Ben müzisyen bir aileden geldim, bizde herkes bir şeyler çalar ve söylerdi. Hafta sonları toplanıp, kalabalık yemekler verip hep birlikte şarkılar söyler eğlenirdik. Babam zamanında Altın Mikrofonu kazanmış; fakat hayalinin peşinden o zamanın koşulları ve imkanları yüzünden gidememiş; ama ben sonuna kadar ilerlemeyi düşünüyorum.

 

MÜZİĞİN YANI SIRA CİDDİ ANLAMDA SPORCU KİMLİĞİNİZ VAR. NELER YAPTIĞINIZDAN BAHSEDER MİSİNİZ?


Aslında sporculuk kısmı uzun bir süreç benim için. Yaklaşık 25 yıllık bir geçmiş diyelim… Voleybolla başladım. Sekiz sene Emlak Bankası'nın voleybol takımında oynadım ve şampiyonluklarımız oldu. Sonrasında başka takımlara transfer oldum. Beşiktaş'la görüşme yaptığım dönemde diz sakatlığımdan dolayı profesyonel kariyerimi sonlandırmak zorunda kaldım. Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olduğum için tüm branşlarda bilgi sahibiyim.

Screenshot_1.png
Screenshot_2.png

Sinan Güleryüz: Sezen Aksu’nun stüdyosunda hala çalışmaların devam ediyor mu?

Stüdyo Lonca bir okul gibi, orada eğitim hiç bitmiyor; çünkü olmuş meyve dalından düşer. Hiçbir zaman ben oldum dememek lazım. Bu işle uğraştığım süre boyunca da inşallah eğitimim hep benimle birlikte gelişmeye devam edecek ve bende bunun için elimden gelen herşeyi yapacağım. Çünkü gelişemediğim, kendimi geliştiremediğim yerde duramıyorum.
Sinan Güleryüz: Aslında birçok enstrüman çalıyorum ve hepsini kendim öğrendim. Vurmalı sazlarla başladım diyebilirim ama ardından gitar geldi ve uzun yıllardır gitar çalıyorum.. En çok üstüne düştüğüm şey piyanodur ama. Hep hayalimdi benim. Bence o herşeyin başı. Her gün 1 saat piyano beni çok rahatlatıyor. Bu aralar kanuna merak saldım. Çala çala hepsini öğreniyorum yavaş yavaş.

bottom of page